Ana içeriğe atla

Mekan Önerisi - Pazar Gezimiz; Yavuz Star Harası

Herkese Merhaba,

Birkaç haftadır yoğun çalışma programım, Pia'nın hastalığı, seçimler derken Pazar günleri doğru düzgün kendime vakit ayıramıyordum. Bu hafta sonu da kendime ayıramazsam hastalanmam an meselesi olacaktı. Kardeşim, gelinimiz, kuzenim ile günler öncesinden plan yaparak, Pazar gününü kendimize ayırdık. Ailenin büyüklerinden uzakta gençler olarak kafamıza göre nefes alabileceğimiz bir ortam seçerek şehirden tamamen uzaklaşmak istedik.

Adana'da olanlar bilirler belki de gittiğimiz yeri, anlamını. Yavuz Star Harası yada At Çiftliği olarak isimlendirilmiş bu nokta Temsa'yı geçtikten sonra Mensa yolunun devamında, iç tarafta. En fazla yarım saati buluyor ulaşmanız. 

İlk gidişimiz olduğu için rezervasyon yaptırmak aklımıza gelmedi aslında. Fakat, çalışanlar ve mekan sahipleri o kadar ilgili ki hemen en uygun yeri ayarlayarak geri dönmememizi sağladılar.

Pazar günü demek benim için kesinlikle uzun, kalabalık ve dolu dolu bir kahvaltı demek. Ve burası tam benim kafamda çalışan bir yer. Masa resmen nokta nokta doluyor. Hatta aramızda her şeyi aldığınız yere bırakın yoksa yerini unutabilirsin esprisi bile oldu kahvaltı boyunca. 



Standart bir kahvaltı fakat çok özellikli. Açık büfe değil -ki benim en sevdiğim tarz. Yumurtasından tutun da reçel, sucuk, ceviz, zeytin, peynir hepsi doğal, tazecik. Çaydanlıklar her masaya özel ayrı şekilde servis ediliyor, altında yanan ocağıyla birlikte (:


Mekana ismini veren bu güzellik ise; Yavuz Star. 2004 yılında yapılan Gazi Koşusu'nun şampiyonu. İlk karşılaştığımda korkmamam mümkün değildi. Kocaman ve o kadar şahane bakışları vardı ki anlatamam. Sevmek için önce bayağı bir alışmam gerekti. Sonrasında da ayrılamadım tabiki (:




Tam olarak neler yaşadığımı az çok tahmin etmişsinizdir. Atların zaten son derece duygulu ve içindeki sevgiyi vermeye hazır olduğunu biliyordum ama göz göze gelmek kalbimin hareketlenmesine neden oldu. Şahane bir duygu.


Tamamen doğal bir çiftlik olduğundan bahsetmiştim. Küçük bir alanda ördek, tavus kuşu, kaz, ördek ve hindilerin bulunduğu bir alan var. Ayrıca bir kaç tane de keçi var. Midilli, Pony ve at binmek isteyenler için de bu imkan sunuluyor. Midilliye üzülmedim desem yalan olur :(

Ziraat mühendisi olup traktörde pozum olmaması da mucize olurdu. Kısacası çok sevdiğimiz, iyi ki geldik dediğimiz gün oldu bizim için. Adana'da olup merak edenler varsa da onlar içinde umarım bilgilendirici bir yazı olmuştur, özellikle çocuklu aileler için.

Bir sonraki yazımda görüşmek üzere, sevgiler (;

Yorumlar

  1. şahane bir gün olmuş mekana da bayıldım...:-)) insanın kesinlikle arada bir de olsa kendine zaman ayırması lazım..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ah çok teşekkürler, kesinlikle bayağı ihmal ettim ben (:

      Sil
  2. Harika.. Adana'ya geldiğimizde mutlaka biz de gideceğiz :)

    YanıtlaSil
  3. Ben korkudan dokunamamıştım. Kahvaltı da tam bir bomba

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Başlangıçta bende çok korktum ama o kadar uysal ki sevdirmek için çabaladı resmen (:

      Sil
  4. Ya biz de birkaç hafta önce meyremana çiftliği diye bir yere gittik. orda da midilli falan vardı. ancak işletme o kadar kötüydü ki planlı, rezervasyonlu ve kalabalık bir kahvaltı olmasına rağmen her şey baştan belirttiğimizin tersineydi. saat geç olmuş olmasına rağmen bir türlü kolaylık göstermediler. kalkalım o zaman dediğimizde sanki lütfediyor gibi hadi oturun hadi öyle olsun dediler şaka gibi. tabi yine de kalmadık. sabah 8 de diye çıktığımız kahvaltıya 1.30 da emirgan sütişte oturabildik. madem işletme iyi bizim de aklımızda bulunsun bura. fotoğraflara da bayıldım <3

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aa bak biz orayı da merak ediyorduk, direk eledim senin bu yazdıklarını okuduktan sonra. Burası gerçekten şahane bir yer. Umarım böyle de devam eder. Huzursuz eden hiç bir nokta yok. Kalabalık olmasına rağmen masa aralarında ki mesafe çok güzel (:

      Sil
  5. çok mükellef bir kahvaltı imiş :)harika :)

    YanıtlaSil
  6. Ne güzel bir gün olmuş.Darısı başımıza artık :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkürler, ah inşallah daha güzelleri olsun size (:

      Sil
  7. Bayıldım, harika bir yer, tamda hayalimde yaşamak istediğim bir yer...Sizde çok güzel anlatmışsınız, yüreğinize sağlık!!!

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ah dimi şehirden sonra çok iyi geliyor (: Yorumlarınız için de çok teşekkürler.

      Sil
  8. Çanakkaleliyim ama Ankara'da yaşıyorum. Memleketimi çok seviyorum ama Adana ds harika bir yer. Hiç bu kadar beklemiyordum. Sevgi adanız bile var:)) Harada çok güzel. Böyle yerler bana huzur veriyor.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ahh ne güzel şeyler yazmışsınız (: Her zaman bekleriz Adana'ya. Kesinlikle hafta yorgunluğunu atmak için birebir.

      Sil
  9. Merhaba blog keşfinden geldim blogumada beklerim sevgiler :)

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kadife Ip, V Yakalı Kazak

Herkese Merhaba, Bu sefer bambaşka bir yazı ile karşınızdayım. Daha önce burada herhangi bir örgü modeli ya da yapımı anlatmadım sanırım. Instagram ve snapchat hikayelerimde yapmaya başladığımda bile çok soru almaya başlayan, bitiminde ise görüntüsü ve yapımı hakkında sorular almaya devam ettiğim kazağımı dilim döndüğünce anlatmaya çalışacağım. Öncelikle ipim kadife ip olarak geçiyor. İpin markasına ait kağıtları sağ olsun Juliet anında parçaladığı için aklımda ona dair bilgim maalesef yok. Ama marka çok da önemli değil bence. 7 Numara şiş ile ördüm hepsini. 50 ilmek alıp; lastik yapmadan direk düz örgü ile başlayıp, bitirdim. Kola kadar uzunluğunu siz kendi istediğiniz boya göre ayarlayabilirsiniz ama ben 1 şiş + 1/4 şiş boyu olarak hesaplarım genelde.  Istediğim boya geldiğinde kol ayrımını yapmak için hem sağdan hem de soldan 3'er ilmek kestim. Hepsini tek sırada yaptım, Yani gidişte 3 dönüşte de 3 ilmek eksilmiş oldu. Kaldı 44 ilmek (:

#NelerBitti - 12

Herkese Merhaba, 2017 yılının ilk bitenler yazısı ile karşınızdayım. Instagramdan takip edenler bilir ki, Aralık ve Ocak ayı itibari ile her ay başında bitirilecek ürünler ile başlayıp, onları bitirene kadar uğraşıyorum. Elimde hatta eminim hepimizde aynı sorun var, o kadar fazla ürün var ki bir an önce stokları eritip, yeni marka, yeni ürün denemek istiyorum. Hal böyle olunca da yeni ambalaj açmak için ya da alışveriş yapmak için elimdekilerin şişelerinin en azından yarılanması / yarıyı geçmiş olmalarına özen gösteriyorum. Neyse, çok konuştum ne bitti bu 2 ay boyunca görelim ister misiniz ? Moshos Garden , ürünlerini sevmeyen yok zaten bana göre. Yüz yıkama jeli performansına hayran kaldığım bir üründü. Ne kuruttu, ne rahatsız etti. Şahane bir temizleyici. Ayrıca, içeriği de temiz daha ne olsun. Elimdekiler bittiği an yenilenecek. Moshos Garden , Sıcak havlu yüz temizleyici ile tanıştığım günden itibaren kopamadım. Bir kavanoz bitiyor, yenisi açılıyor. Mask

Purederm - Nemlendirici El Maskesi

Herkese Merhaba, Gratis lerde satılan Purederm markasına ait nemlendirici el maskesinden bahsetmek istiyorum size. Bu tip ürünlerin pratikliğini ve kısa sürede verdiği canlı görüntüyü seviyorum. Paketin içinde 1 çift el maskesi bulunuyor. Aslında içi nemlendirici özlerle doldurulmuş eldiven gibi de düşünebilirsiniz. Pakette sağ ve sol el için ayrı eklendiği için yanlış giymeniz ürünün etkisini tam olarak gösterememesine neden olabilir.  Fotoğraflarda gördüğünüz gibi 2 elinize de giyiyorsunuz. Bundan önce ellerinizi ılık su ile yıkıyorsunuz. 25-30 dk beklettikten sonra maskeleri elinizden çıkarıyorsunuz. Çıkardıktan sonra elinizi yıkamanıza gerek yok. Ama bana içindeki fazla geliyor. Bu yüzden ellerimin arasına peçete ekleyip bi tık fazlalığı alıyorum. Yulaf unu, Shea Butter, bal ve diğer antioksidanlar ile zenginleştirilen formülü sayesinde hızlı ve uzun süreli nemlendirme sağlıyor. Ellerinizde de hızlı bir manikür görüntüsü oluşturması mü