#soma :(

Üzücü fazlasıyla sarsıcı haberlerle yaşamak zorunda kaldığımız bir ülkedeyiz malesef. Dünden beri orada ki tüm insanlar için herkesin içi içini yiyor. Evet; nefes almak, gün ışığına bakmak hepimiz için o kadar zorlaştı ki. Biz böylesine kahroldukça belli bir kesim hala umursamamaya, hatta yine kendilerine pay çıkarmak için öyle çabalıyor ki onlar konuştukça biz daha çok öfkeleniyoruz, daha çok yanıyoz içimiz. İnsanların ekmek parası için neler çektiğini, canından olduğunu gördükçe.. Fazla söze gerek yok aslında herşey fazlasıyla ortada. O aptal oyları için kömür alanların vicdanı nasıl şu an çok merak ediyorum gerçekten. Ya da kömür gibi taşlaştı mı acaba yürekleri ?! Allah orada olanlara, yakınlarına sabır versin; kaybettiğimiz her canın da mekanı cennet olsun :(  

                                                           

#TwitterBlockedinTurkey

Herkese Merhaba,

Gün geçmiyor ki biz bir üzüntü, kaygı ya da kızgınlık haberleri paylaşmadığımız. Günlerdir hatta o dönemlerde dikkatle takip edenlerin de hatırlayacağı gibi 2011 yılından bu güne internetimize uygulanacak sansürleri konuşuyoruz. Geçtiğimiz haftalarda çok sevenerek kullandığımız Soundcloud uygulamasına malum ses kayıtlarından sonra kapatma geldi ve gelen tepkilerden sonra belli bir zaman sonra tekrar açıldı. Daha eskilerde Youtube'a yapılan kapatmalar falan filan derken dün gece de Twitter'a yapılan kapatma ile burun buruna geldik. Ne yazık ki biz tabi ki yine bu yasaklara uymayarak şu an hala Twitter'larımızı kullanabiliyoruz bir takım ayarlamalar yada uygulamalar sayesinde.

Ama asıl mevzumuz tabi ki bu sitelere girebilmemiz yada bir türlü giremememiz değil de yapılan, olan şeylerin üstünün bu tip yasalamalarla kapatılmaya çalışılması. Bu kadar tepki gösterilmese herşey daha kolay çözülmeyecek mi? Yersiz kışkırtmalar yapılmadan, insanların birbirine daha fazla düşman olmasını sağlamadan ve en önemlisi kendilerinden başkalarının da fikirlerine saygı duyulması gerektiğini öğrenerek huzur ortamını korumanın daha önemli olduğunu düşünüyorum ben. Sizce de öyle değil mi?

 

Tatil Notları Vol.1 "Kas"

Evet bu yıl için aslında leyleği havada gördüm deyimini tam anlamıyla yaşadım diyebilirim. Konferanslar, kurslar, seyahatler derken vee beklediğim zaman gelip çatmıştı. Tabi ki tatil zamanı. Güzel bir hafta geçirdim, enerjim tavan yaptı, en güzel yerleri, en cennet köşeleri kendi gözlerimle gördüm diyebilirim. 

Kaş, özellikle en çok istediğim yerdi. Çünkü tatil demek benim için tamamen doğa ile baş başa kalıp,kafa dinlemekten başka bir şey ifade etmiyor.

Tatilime Çukurbağ Yarımadası'nın en ucunda ki butik otellerden ve benim için en güzeli olan Club Antiphellos'ta başladım. Antalya Havaalanı'ndan Kaş'a gelmek ve oradan da Yarımada'ya geçmek biraz yorsa da kesinlikle otele girdiğiniz anda ohh deyip, iyi ki geldim diyorsunuz. Ve yorgunluğunuz anında sıfırlanıyor. Fotoğraflarla birlikte küçük detaylar yazının tamamında gizli. Umarım keyiflendirir sizi de ve ayrıca tatil için fikir verir. Çünkü, bir yere başkalarının olumlu yorumları ile gitmek her şeyden önemli (;

Ada yolu, aslında tüm Kaş sokakları bu rengarenk Gelin Duvakları - Begonvillerle dolu. Doğa burada inanılmaz cömert davranıyor belli ki. Bu manzarayı da bunlar süslerdi zaten.

Club Antiphellos'un kendine özel bir plajı var. Otelde havuz da mevcut. Ama ilk gün kendimi denize atmak istedim ve iyi ki de öyle yaptım; ben hayatımda bu kadar güzel bir yerde yüzdüğümü hatırlamıyorum. Derinlik korkum vardı ama burada onu da yendim fazlasıyla. Plaj, bu sene güzel ve yoğun bir çalışma ile hazırlanmış duyduğum kadarıyla. Otele ait Snack Bar'da yine aynı şekilde plajda mevcut. Plaj deyince aklınıza kum gelmesin Kaş'ta bunu bulmak biraz zor. Aslında çok da güzel böyle olması (:

Plajdan ufak bir ayrıntı; Şemsiye ve Duş orada mevcut. Denize isterseniz atlayarak isterseniz de merdivenden inebilirsiniz. Merdiven çıkışında da duşlar hazırda bekliyor. Bu manzara karşısında denize mi girsem, etrafı mı izlesem, yoksa sakince uzansam mı bayağı kararsız kalabiliyorsunuz (;

Yunanistan'ın Türkiye'ye en yakın birinci adası olan Meis Adası'nın en net görülebildiği nokta Çukurbağ Yarımadası. Fotoğrafta aslında uzak gibi görünse de geçerken inanılmaz diyorsunuz. 

Otelin havuzu ve sevgili Tarçın (: Hepimizin gözdesi olan sevimli yaratık; Otel sahibi Cengiz Bey'in köpeği. Otelde spor için de aletler mevcut. Hamak var tatilin olmazsa olmazı. Cengiz Bey'i de es geçmeyelim inanılmaz kibar ve misafirperver birisi. Ve ekibi hepsi çok uyumlu eviniz gibi oluyor resmen.

Migreni her daim tutan birisi olarak eczane arayışım, ilacımı buluşum sonrası mutluluğum. Palmiye Cafe burası da, Kaş merkezde ki Cafe'lerden birisi. Türk kahvesi tabi ki olmadan olmaz. Ayrıca, kendime birşeyler almayı da ihmal etmedim tabi.

Tüm eşe dosta, arkadaşlara, aileye alınan ufacık tefecik Kaş hatıraları da bunlar (:

Ve bunlarda ayrılık sabahı çektiğim fotoğraflar. Sabah deniz daha başka güzel, daha başka mucizevi. Güneşin doğuşunu hem dağdan, hem Yarımada'dan hem de denizden görmek inanılmaz. Cennet burası diyebiliyorsunuz (:

Elveda Club Antiphellos ve Kaş diyerek bu notlarımı burada bitiriyorum. Umarım çok fazla sıkmamışımdır yazdıklarımla sizleri. Ekstra sorularınız olursa da mutlaka cevaplamaya çalışırım. Görüşmek üzere (:

Seyahat Tercihim: SunExpress (: , Çanta: Furla Candy Bag, Güneş Ürünleri: Nivea Sun Carotin, Nivea Sun After Sun, Solait Yüz Kremi SPF50, Bileklik: Kaş yerel mağaza & bypiaaccessories , Güneş Gözlüğü: Rayban, Beyaz Atlet, Tulum, Şal: LCW, Saat: Lacoste, Ayakkabı: Adidas, Otel: Club Antiphellos, Cafe: Palmiye Cafe