4.04.2016

Pia'ma..

Herkese Merhaba,

Bu sefer acı dolu, içimi parça parça eden bir yazı ile karşınızdayım..

Tarih 28.Mart.2016'da takıldı kaldı bende.. Hani yılbaşına kiminle girerseniz bütün yıl onunla olursunuz ya da yeni yıla nasıl girerseniz öyle geçer bir yılınız derler ya, külliyen yalan, yalanmış.. 2016 ilk golünü bana erkenden atıverdi bile işte. Zaten geçirdiğimiz kötü günlerin üstüne bu da tuz, biber oldu. 

Uzun zamandır bizi takip edenler bilirler Pia'nın yaşadığı rahatsızlığı. Pia kim diye soranlar olacak olursa da sevgili köpeğim, arkadaşım, sırdaşım, her şeyimdi.. Geçen yıl Nisan ayında patlak veren karaciğer yetmezliği, sonrasında da nefes problemi çok yordu kuzumu. Gözümün önünde her gece, her gün nefesinin tıkanması, zevkle koşup oynayamaması, yemeğini rahatlıkla yiyememesi beni her geçen gün daha da çok üzdü. Boğazındaki kitle büyüyerek tüm yaşam enerjisini aldı zamanla. Haftalardır düşünüp zor da olsa ameliyat kararını verdikten sonra Pazartesi günü tüm gücüyle savaşan, ama kalbinin durmasına engel olamadığımız kuzumu, canımın parçasını kaybettik. Tüm yaşamı boyunca hiç bir canlının kılını dahi incitmeyen, sessizliği ve sakinliğiyle herkesin kalbini fetheden kuzumun gidişi de aynen öyle sessiz sedasız oldu.

Eve gelme, evde durma sebebim,
Canım sıkıldığında sarılıp, moral bulduğum,
Hiçbir şey yapmak istemediğimde, hasta olduğumda yanı başımda sürekli destek verenim,
Yemek yemeyi unuttuğumda pati darbesiyle kaldığım yerde uyandıranım,
Ağzında oyuncağınla çıkıp gelip, hadi oynayalım bakışın sonsuza dek yok artık..

Tamamen kocaman bir boşluktayım o günden bu saate. Ne yapsam, ne söylense hiç bir şekilde teselli bulamıyorum kendime. Elimin altında, gözümün önünde duran kalbini, soluğunu hafızamdan silemiyorum asla.. Her kötü, her iyi günümde yanımda olan, ben yanında değilken deli gibi özleyen bebeğim yok artık. Ben bu özlemle nasıl başa çıkacağımı hiç bilmiyorum.. Bulduğum her boşlukta ağlamaktan başka elimden hiçbir şey gelmiyor.

Bir devir kapanırken, Pia'sız paramparça yeni bir devir başladı içimde, hayatımda. Allah'ım bana güç ver tek isteğim bu.. Bana yıllardır verdiğin destek, güç ve sevgi için ne kadar teşekkür etsem az kuzucum, huzurla uyu; şapşik koşturmalarına orada, güzellikler içinde devam et bebeğim.. Sen oradan da beni izliyorsundur, takip ediyorsundur yine her zaman yaptığın gibi..


Yeniden aranıza eski neşemle, alışıldık tavırlarımla dönebilmek, görüşebilmek dileğimle.. 

Ariş Pırlanta 'dan Özel Broş Koleksiyonu, Çiçek Açtı


ArişPırlanta, mücevher ressamlarının, mine ustalarının, kalemkarların,taş mıhlamacılarının el emeği, göz nuru ile yaratılan koleksiyon, eşsizliğini takdir edecek ve mücevheri sevdiği kadar bir sanatsever de olan sahibini bekliyor. Koleksiyon içinde yer alan mücevherler yalnızca tek bir adet üretiliyor. Yani hiçbirinin bir eşi daha olmayacak… Bir mücevher mucizesinin yaratılışında,tasarımcısından başlayan ve yaklaşık beş ay süren meşakkatli yolculuğunda broşlar beş ayrı ustanın elinden sevgiyle, aşkla, emekle geçerek vitrine çıkıyor.



Koleksiyon oluşturulurken yine el emeği mine ile renklendirildi, kalemkar ustalığının yanı sıra tüm pırlantaları tek tek elle işlendi. Bir mücevheri sanat şaheserine dönüştüren bin yıllık sanatkarlık, Ariş Pırlanta Broş Koleksiyonuyla hayata geçiyor.

ArişPırlanta’nın Art Deco ve Art Nouveau çizgilerini taşıyan broşlar; pırlanta elması,mine, renkli değerli taşlar ve altınla tamamlanarak zerafetin çizgisini doruklara taşıyor. Birbirinden şık tasarımlara sahip olan bu broşlar yakada olduğu kadar saç mücevheri ve kolye ucu olarak da kullanılabiliyor.