2.08.2017

#TatilNotlarım - Ocak 2017, Göreme


Herkese Merhaba,

Blogu açtığımdan beri her tatil yapışımda yazılarımı ekleyeyim diyorum ama bir türlü fırsat bulamıyordum. Bu sefer hem gittiğim yer çok merak edilince hem de yorumlarım beklenince yazmam şart oldu. Eski tatillerimi de belki dönem dönem fotoğrafları karıştırdıkça ve aklıma estikçe tarihleri ile birlikte yazabilirim umarım. Çünkü, burası çoğumuz için günlük, hatıra defteri formunda değil mi (:

Neyse gelelim başlık konuma yeniden. Yıllık iznimin bir çoğu yaz tatilimde kullanmış olsam da iş programım dolayısı ile kocaman bi 8 günüm daha kalmıştı. Kış tatilini çok sevmesem de ara dönemde bünyemin ciddi anlamda dinlenmeye ihtiyacı oluyor ve bende son bir kaç yıldır aynı taktikle bu dönemlere denk gelecek şekilde tatiller, geziler planlıyorum.

Hayatımda bir alışveriş yapmadan önce, bir de tatil öncesinde oldukça planlı hareket etmeye çalışıyorum. Gideceğim yeri uzun araştırma ile seçip, hava durumlarını kontrol edip, elemeli karar verdikten sonra yola çıkıyorum bir güzelce.


Bu sefer herhangi bir tura dahil olmadan arabamıza atlayıp yola koyulduk. Adana - Nevşehir arası yakın ve oldukça güzel bir yola sahip olduğundan bunda hiç bir sakınca görmedik. Tek endişemiz acaba kara yakalanır mıydık ? Onun içinde önlemimizi aldıktan sonra hiç bir şey tutamazdı artık bizi.

Çoğu rezervasyonumu Booking.com üzerinden gerçekleştiriyorum ben artık. Otelle iletişime geçmenize ya da endişe duymanıza hiç gerek yok. Yaptığınız rezervasyon sizin mailinize ve cep telefonunuza düştüğü an bilin ki otelin resepsiyon servisine de düşüyor.


Özellikle tam bölgeye uygun mağara formunda, taş yapı bir otel istedik. Günlerce aradık, araştırdık ki bence şahane bir tercih yapmışız. Neden olduğunu yazımın ilerleyen bölümlerinde okuyacaksınız. Otelin yeri oldukça kolay. Göreme'ye giriş yaptığınız noktada, merkezde hemen sağa kıvrılan yolun ortalarında. Bizim gibi navigasyonla gelirseniz daha da kolay.



Otele girer girmez adımızla hitap edilmesi çok hoşumuza gitti. Biz yolda acaba haberleşmedik, bi sorun çıkar mı diye düşünürken bekleniyor olmamız bizi çok şaşırttı. Şahane bir resepsiyona sahip. girer girmez sizi sık boğaz etmeyen, ihtiyaçları anlatan ve sizin istekleriniz doğrultusunda açıklamalar yapan personellerdi.


Sağ üstte, balkonu oda bizim kaldığımız odaydı. Keşke hava güzel olsaydı da tam balkon sefası yapabilseydik dedik kendi kendimize. İnşallah ilkbaharda (;

2 gece 3 günlük programımızın ilk günü yol ve otele yerleşme olarak geçti. 2. gün ise otelde bilgi alıp Ihlara Vadisi ve etrafındaki diğer yerleri kapsayan tura katıldık.

İlk durağımız Göreme Panorama Noktası oldu. Ki burası geçen yıl ki Erciyes - Kapadokya turumuzda da en sevdiğim yer olmuştu.




Göreme Panorama'dan sonra 2. durağımız Derin Kuyu Yeraltı Şehri oldu. Geçen yıl gidemediğim bir noktaydı. fazlasıyla da merak ettiğim. İçerisi çok soğuktu (: İnanılmaz yaşamlara sahne olduğu ise apaçık.



Oda oda, göz göz yaşam alanları oldukça değişik geldi. O zamanları düşününce ne zor günler geçirildiği ortada. Yaşamak isterdim belki de o dönemlerde (;


Yol üzeri Hasan Dağı manzarası bizi mest etmeye devam etti. Kar nasıl da güzel bir şey ya (: İçinde değilken sanırım dimi, trafikte değilken ya da ?

Buradan sonra ki durağımız ise; Ihlara Vadisiydi. Geçen yıl buraya da uğrayamamıştık ki o zaman ki rehberimiz çok haklıymış. Akşama kadar süren bir gezi programı oldu çünkü vadi. Hayran kaldığım, kar ile bütünleşince bitmesin istediğim bir yer oldu burası da.







Çay ile aram çok olmasa da o kadar çok üşüdüm ki içmeden duramazdım (: Biz haritada görünen ortalama 4 kmlik kısmı yürüyerek geçtik. Sonrasında ise otobüsle Selime Katedraline geçiş yaptık. 

Katedral, kilise ya da şapellere her zaman ilgim çok büyük oluyor. İçlerindeki sanatsal yapılar, işlemeler ve hikayeler çok etkilemiştir beni. Bu yüzden buranın da çıkışı çok sarp olsa da koşarak çıktım (:






Dönüş yolunda klasik noktalardan biri olan Onyx işlenen fabrikalardan birine girdik. Artık pek fazla ilgimi çekmediğini söyleyebilirim. Gide gele bu fabrikalara doydum (:

Otele vardığımızda akşam çoktan olmuştu bile. aynı akşam beni midem oldukça sarstı sanırım hava değişimi ve tur çarptı (: Kar hoşuma gitse de etkiledi işte.

Otelin en memnun kaldığımız anı ise buradan başladı tekrar. Yemeğe gittiğimizde kötü olduğumu ve yemek istemediğimi söylediğimde o kadar çok ilgilendiler ki sanırım bu ilgi bile iyileşmeme yardımcı oldu. Şahane bir bitki çayı ile kendime geldim o akşam.


Ve otelin şahane raflarından bir görüntü ile yazımı bitiriyorum. Buraya kadar okuduysanız teşekkürlerim sonsuz. Umarım size fikir verebilmişimdir. Sabırla fotoğraflarımı çeken, ben çekerken bekleyen sevgilime ise ayrıca öpücükler <3 Ne önemli değil mi bizim için fotoğraf konusunda özenli olan insanlar hayatımızda.

Bir sonraki yazımda görüşmek üzere, sevgiler (;

3 yorum:

  1. Benim yaz dönemi gittiğim yerler, kış fotoğraflarına da bayılmıştım. Kesinlikle bir kez gitmenin yetmeyeceği bir güzellik diye düşünüyorum

    YanıtlaSil
  2. Ay ne güzel yerler iyi yapmissin. Biz de booking i kullaniyoruz.

    YanıtlaSil
  3. Ne güzel yerler ,iyi ki gezmişsin ,iyi ki paylaşmış sın :) Sevgiler...

    YanıtlaSil